Yaşlı Bilge - Kaygusuz Dem/ Duru Demler 4

Duru demler 4


Toz rengi bir gök... ıslak ve soğuk yanaklardan aşağı süzülen minik yağmur damlaları...

Genç adam, yirmi yıl önce yürüdüğü yollarda yeniden... aynı yerden, bilinçaltının emirleriyle ilerleyen bedeninden uzakta; yirmi yıl öncede yürüyen çocuktu... yüzünde masum bir gülücük, bakışlarında hülyâlı açılar... baktığı yerleri değil, çocuk gözlerinin gördüklerini görüyordu...

Okul'a gecikmemeye çalışan çocuktu... kepçe şekline girmiş minik elin parmaklarının kavradığı kitaplar, sağ kalça kemiklerine vurup duruyordu ya... her adımda hızlanan bacakların gerilen kaslarından bihâberdi...

Yağmur ıslatıyordu seyrekleşen saçlarını; oysa ne kadar çok taranmazdı onlar...

Okul'un bahçe kapısında nöbetçiler yoktu... tatildi... gün bayram günüydü; kapılar ardına kadar açıktı... ayaklarının yedi yıl boyunca koklaştığı bahçe betonu hala aynı, ama daha da sıcaktı...

İleride, solda bina girişinin az öncesindeki ağaçlar yine eskiydi, yine tanıdıktı... ve oradaydılar, yedi yılın birlikte yaşadığı arkadaşları... arkadaşlarından azı belki... ve ağlamak istedi birden...

Geriye dönmeyi sevmişti... çocukluğunun,gençliğinin en dönülmez yerlerine dönmüştü şimdi... eskiden hiç bilmediği, şimdiki zamandan geçmişe yürümüştü...

Gök yine toz rengiydi; ama bu kez zamana daha hüzünlü yağıyordu yağmur...



Seçkin Deniz, 17.02.2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder