Yaşlı Bilge - Kaygusuz Dem/ Duru Demler 5

Duru Demler 5


Zamanın herhangi bir yerinde... ve herhangi bir köyden az biraz uzakta... her yer aydınlık ve her duvar yok... tertemiz hava... masmavi gök... ve sorunlar şehirde...

Tüm ellerin, bedenin aklında olduğu zamandı bu zaman... tüm ayakların taşlara basılırken bedene yüklediği kontrol zorlaması vardı tatlı tatlı... hafifçe sekerek yürütüyordu insanı taşlı toprak... az ötede minik bir çay... yanında çay içilesi bir çay gibi su, sesleriyle şenlendiriyordu kulaklarını... ağaçlar, kırık dallarıyla kurtulmuşlardı fırtınalardan... eski kırıklar bile o kadar doğaldı ki...

Çayı geçerken, paçaları sıvanmıştı dizlerine kadar... kar soğuğu saklıydı suda... yardı geçti coşkuyla, dağların sevincini uğurlayan suları... denize kadar ulaşacaktı dağların sevinci... ayaklarından da sevinç iletecekti ya artık... sivrilmiş taşlarda sekti... durmadı, tırmandı önünde dikilen yamacın patika yollarına... keçiler ne de vefâlıydı yollara... yollar da ne kadar sabırlı... ıslaktı çiğ taneleriyle patika...

Yukarıdan, durduğu yerden döndü baktı... yorulmamıştı ama, aşağıda kalanlar o kadar uzaktaydı ki... ve her şey birbiriyle o kadar sıklıktı ki... ayrı ayrıydı üstelik... terkedilince terkedildiği kadar aniden uzakta...

Ayakları üşüdü... inmesi gerekti... gerekliliklerin başladığı yerde değildi yüreği... indi... diğer gerekliliklere bakmak için...


Seçkin Deniz, 09.03.2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder