Tarih: 26/07/2002 Saat: 21:25
"Genç kız diridir nişanlılık döneminde.. heyecanlar, meraklar... Gözlerindeki ifade mutluluk karışımı telaşı anlatır... Kollarında ve parmaklarında bırakılan "erkek kısmı" emanetleri parıldar, ışıklı-ışıksız sarıca... Ne doğuracağı çocuklar ne de vereceği kavga aklındadır."
Bir resim insanlara o kadar çok şey anlatmaz, hissettirir... Kendi deneyimlerinizi o resimde değerlendirirsiniz...
Acımak ilk aklınıza gelen "his" ise, ayna tuttuğunuz gerçek o değildir kendi adınıza... Perdelerin sıyrıldığını görürsünüz...
Geçmişlerden edindiğiniz bilgiler, benzer-eşdeğer "durumlar"ın çeşitliliği, sizin düşüncelerinizdeki ihtimalleri sıralamanıza sebep olur...
"Hayâl edilen şeyler"in tamamı mutluluk doğrultusunda görülür; tüm insanlar, tüm mutluluğun acılarla elde edildiğini bilirler.. "Acı", insanları heyecanlandırdığı içindir ki; sona erdiğinde düşler tatlı gerçeklere dönüşür...
Kendi deneyimlerinizin yıllarla olan ilişkileri için, insanları suçlamanıza gerek yok... Onlara "aptal" yaftası yapıştırırken,o aptallığın sizde de vâki olduğunu ve bugünkü duygularınızı bu " aptallık" sayesinde elde ettiğinizi unutmayın...
Sizden geride bulunan "genç" duruşlu nesiller, daima belirli bir yörüngeyi izleyecekler... Duruşlarından kaynaklanan duyuşları vardır; sizin bir daha yaşayamayacağınız kadar uzak duygular...
Yaş'ın ruhla ilgisi olmadığını iddia edenlerin ne kadar dikkatsiz olduklarını belirtmek gerekmiyor... Bu aldatmacadır açıkça... Hiç kimse, gerideki kendisini duyumsayamaz; ilerideki kendisini de...
Beş somut duyu organı ile birlikte, onlardan kaynaklanan değişimlerin "çocuğu" olan duygusal kimliğiniz, zamanla en çok "ilişkili" olandır...
Hoş ve hoşnut kal
Yaşlı Bilge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder