Yaşlı Bilge - Kaygusuz Dem/ Duru Demler 23

Duru Demler 23


Göz bebeklerinden uzağa, az uzağa gönderdiği tebessümün belki de anlaşılmamış olan her şeyi silmesini istemişti genç kadın...

Tanışıklığın gözle görülür olanına baktığı zaman, gözle bilinmeyenin akla yüklediklerine duygu katmaya başlamış olmaktı belki bu...

İlerledi kadın ve erkeğin eliyle buluştu eli ;tokalaştılar... az sonra masanın karşılıklı yerlerinde duraklamış dimağlarından aşağı merak ile birlikte, ılık süt tadında bir akış başlamıştı... hızlı ve sabırsız, zamanla bacak yarıştıran bir akıştı bu...

Gerçeğin, gerçek gibi görünen bir kısmında takılı kalan merakını yenecek olan kadın, kendi aklî kurgularının az biraz dokunduğu yerleri gören erkeğin gördüklerinden çıkardığı payı almaya çalışıyor olacaktı...

Zaman ve yer içinde, her iki cinsin de aradıkları ile buldukları ne kadar aynı ya da ne kadar farklıydı?...

Merakın dimdik bakan gözlerinde erkek, belki de ilk kez bu kadar kararlı bir kararsızlık görmekteydi...

Düşüncelerin ardışık demlerinde deneyimlenmiş olan kadın, yetkin merak gücünü doğru mu kullanıyordu?... duygulardan arınmış gibi görünen erkek, ne kadar duygusal görünüyordu oysa...

Görmeden önceki zamanda yüklemlendirilmiş olan sıfatlar, öznelerin her yerine tam olarak uymakta mıydı?... ya da düşüncelerin en sürekli yerinde, gelgitlerin hangi aşamaları yaşanıyordu o an?...

Sözcüklerin işlenen gergefi sabırsız zamanın ayak altında ezilirken, kim bilir kaç daracık an, hızlıca geçip gidiyordu dilden kulağa?... geçmiş ve şimdinin gelecekle olan ilişkisinde duyulan her cümle, yine hızlıca anlamlanıyor ve algılanıyordu...

Zamanın kısa bir evresinde yine yansıyan görüntü, tokalaşan iki el idi... artakalan, kadın ve erkeğin herhangi bir akışta durduramadıkları çok şeydi...


Seçkin Deniz, 24.07.2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder