Tarih: 01/05/2002 Tarih: 23:02
Dokunabilir misiniz geçen zamana?... Döndürebilir misiniz gençliğinizi bu zamana?...
Esen yelleri varsayabilir misiniz?... Hani o kavak yellerini, onların ruhunuzla girdiğiniz "it dalaşlarını" unutabilir misiniz?
Hangi hatıranın kıyısında durmak istersiniz?... Hangi özgür dakikalarınızda sonsuza kadar kalmak dilerdiniz?... Zamanla sevimlileşen hüzünlerinizden hangisi "en tatlı" şu anda?...
"Gençlik hayalleriniz"den kaç kısım kadarı bugün gerçekse, o kadar kısım zaman için dönersiniz mâzinize... Kenarları hala kıvrılmamış bile olsa resimlerinizin, dünlerinizin en yakında olanı bile artık eskidir; hayallerinizin "en gerçek" olanı bile artık dayanılmaz bir "dün parçası" olmuştur...
Büktüğünüz, daima ruhunuzun kolalı gömleğinizin yakasıdır; o hep eğridir, mâziye takılıverdiği için... Dikkat ediniz; doğrultmaya gücünüz olmayacak olan yakayı kırıp koparmayınız...
Hoş ve hoşnut kal
Yaşlı Bilge
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder