Dalgaların Sesi - 5. Gün/ İki Ses

Gök bulanıktı açıkça; gergindi sinirleri...

Okyanus durgun ve genişti; bekliyordu göğün patlayışlarını...

"Hızlandırdım kendimce, sonu!" dedi genç adam. "Sanırım doğru olmayanı yaptım... doğru olmayanı seçtim… bu seçimimi terk etme şansımı denemeliyim!"

Kadın sessizdi yine... ilgisizdi... umarsızdı.

"Her şey, sizin istediğiniz gibi süregidecekse..." dedi. "Süregitmesini anlamak imkansızlaşır!"

Gülümsedi genç adam... Uzun boyunun ardında kalan gölgesi, uzayıp gidiyordu okyanusun yüzeyinde. Işıl ışıldı, gözbebekleri... pürüzsüz simâsı, iç duruluğunun aynası gibiydi…

"Ne yazık?!" dedi yine gülümseyerek. "Oysa anladığınızı sanmıştım; ya da güçlü olduğunuzu ummuştum... problem değil bu... Ben ait olduğum yerdeyim nasılsa... Siz de bulunduğunuz yerde... Hiç merak etmediniz mi meraksızlığımı?... Size dair çok fazla soru sormadım; söylediklerinizle tanıdım sizi. Bununla yetindim... Söylediklerinizi yaşadığınızı düşünmüştüm..."

Sessizlik sarardı gökyüzünde. Bulanıklık  yoğunlaştı ansızın; dudak kıvrımları hareketlendi genç kadının... Gülümsemedi… ince, ipince kaşları dalgalandı alnında... Döndü arkasını okyanusa...

Vedalaşmadı; yürüdü gitti...

Seçkin Deniz,  02/11/2001, 13:36

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder