Yaşlı Bilge - Telveler 28

Tarih: 31/05/2002 Saat: 16:15


Dinleri, bilginin içinden çıkarıp aldığınız zaman ne olur?

Yüzlerce yıldır yığılarak gelen bilimsel bilgi hiçbir anlam taşımaz artık. Çünkü felsefe, düşünen insanın din kaynaklı bilginin alternatiflerini arama amacını taşımıştır. Bilim de felsefeyi kaynak olarak kabul etmiş ve gelişmiştir.

İnsanların, had sınırını aştıkları ve ilâhî dinlere beşerî ve faydacı ekler yaptıkları reddedilemez bir gerçek iken, dinlerin câhil ve yobaz değerlendirmelerle dışlanması aynı şekilde rasyonel bir yaklaşım değildir. "Saf"lığı zedelenmiş herhangi bir "olgu", "asıl" niteliği kastedilerek suçlanamaz.

Elbette din yüzlerce yıl -İslâm dâhil-insanları sömürmek babında bir araç oldu; yüzlerce yıl mantık ölçülerinden uzak değerlendirmelerle baskı aracı olarak kullanıldı.

İnsanlar "din" olgusunu itici buldular mantıklarıyla ilerledikleri sürece... Aslında mantığın yeterli denetimini uygulayabilselerdi, "saf din"i görebileceklerdi; araştırmadılar, öğrenme gereği duymadılar...

Ve bilginin azgın sularında, kontrollerini yitirmekten kurtulamadılar. Hiçbir rasyonalist hayatının son dönemlerini normal geçirmedi... Hepsi bilimsel bilginin sanal özgürlüğünde kayboldular...

Oysa, mantığın sınırları vardı... Ve mantığın ölçüsü gerektiği kadar türevlenmiş bilgiyle dolu değildi... Zaman ve mekân, özgürlüğün göreli kimliği kavranmadan, açıklayıcı hiçbir sabit bilgi içermiyordu.

Farklılaşan şartlarda değişen kimliğiyle "gerçek", durağan değildi... Yüzlerce yıl "sabit gerçek" arandı... Sınırsız özgürlük, mantığın komutasında "deli dana" gibi koşturdu durdu; evrenin "yeni" formuna kadar da bu koşuşturma devam edecek.

Gerçek, insanın genetik yapısında saklı... Bireysel akıl yürütmenin, insan davranışları üzerindeki etkisi "asıl bilgi"nin denetimleriyle arzulanan boyutlara taşınabilir yapıdadır. Besbellidir.

Allah, Adem'e isimleri/her şeyi öğretmişti.


Hoş ve hoşnut kal
Yaşlı Bilge

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder